Pazartesi, Eylül 16, 2013

Tecavuze hayir!

"Dunyanin civisi cikmis" diye bir deyim var bugunlerimize cok uyan. Hakikaten cikti bu dunyanin civisi insanlar sayesinde.


Memleketimizin son zamanlarda sapiklari ne kadar cogaldi. Eskiden ulkemize gelen turistlere evimizi, soframizi acan bizler simdi ilk firsatta bu insanlara tecavuz eder hale geldik.  Avrupali kadinlar gezmeye ya da bir baska amacla ulkemize geliyor, kadin yalan bilmiyor ki! kendisine soylenen her seyi dogru saniyor inaniyor ve acimasizca tecavuze ugruyor. Kadin tecavuz edildi diyor  eger oldurulmemisse, olduruluyor birde tabi. Tecavuzcu de kendi rizasiyla oldu diye kendini savunma hakkini buluyor bizim adalet sistemimizde.


Uzun yillardir bu boyle devam ediyor ve  bu konuda degil bir adim atmak aksine olaylarin boyutlari gittikce daha da igrenc bir hale geliyor. Oyle bir igrenclik ki insani insanligindan utandiriyor. "Cocuklara tecavuz."


Gazetelerde son zamanlarda sik sik gorur olduk bu kan dondurucu haberleri,  kucuk kiz cocuguna tecavuz edenler, akli dengesi yerinde olmayan bir cocuga tecavuz etmeye yeltenenler, akraba ici tecavuz olaylari  ve bizim haberimizin olmadigi daha niceleri. Ne korkunc olaylar yasaniyor ve ne yazikki bir sekilde suc hep tecavuz edilen zavalli kucuk kiz cocuklarinin oluyor. Essek kadar sapik adamlar kucucuk kiza tecavuz ediyorlar ve rizasi vardi diyorlar yillardir dedikleri gibi. Cocugun giysisinden tutunda, davranislari ve aksesuarlari bile tecavuzu hakli cikaran sebepler olarak gosterilip  sapiklar aklaniyor.


Biz nasil rezil, nasil ahlaksiz, nasil edepsiz bir toplum olduk yahu, insanin kani donuyor o adamlarin serbest dolastigini ve ilerleyen zamanlarda bircok cocuga daha zarar vereceklerini dusundukce. Ne aci...
 
Bir cocugun tecavuze ugradiktan sonra gelecegini nasil yasayacagini hic dusunmek bile istemiyorum cunku icimi cok acitiyor. Sevgilisiyle elele gezenlere yada sevdigine bir opucuk kondurana tepki gosteren  namuslu toplumumuz ve politikacilarimiz acaba neden bu konuda bu kadar vurdumduymazlar? kendi cocuklarinin basina gelmedigi icin mi?
Bence artik cocuk yetistirirken eski saygi yada sevgi gosterme sekillerinden vazgecip cocuklarimizla daha yakin ve acik olmaliyiz. Her seyi bizlerle paylasmalari icin onlara guven vermeliyiz. Saygili olsun  diye cocugu kimseyi opmesi icin zorlamamaliyiz.


Cocuklarin daha cok guldugu ve mutlu oldugu bir dunya diliyorum. 



Cumartesi, Eylül 07, 2013

Mevlana'dan ogrenilecekler bitmez





Yaşamayı öğrendim,
Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; aradaki bölümün
ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim.
Zamanı öğrendim. Yarıştım onunla…
Zamanla yarışılmayacağını, zamanla barışılacağını zamanla öğrendim.
İnsanı öğrendim. Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu…
Sonra da her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.
İnsanın tenini öğrendim. Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu…
Sonrada ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.
Okumayı öğrendim.
Kendime yazmayı öğrettim sonra…
Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana…
Gerçeği öğrendim bir gün…
ve gerçeğin acı olduğunu…
Sonra dozunda acının, yemeğe olduğu kadar hayata da “lezzet” kattığını öğrendim…
Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının
hayatı tadacağını öğrendim…
Hz.Mevlana

Cuma, Eylül 06, 2013

Sonbaharda sevmistim




Gunaydin sonbahar denecek bir gune uyandim bugun. Oyle guzel ki disarisi gunes piril piril,  ruzgar esiyor, agaclarin yapraklari yer yer kizarmaya baslamis ve dokuluyor iste sonbahar!

Eskiden uzerdi beni sonbaharlar, hep zannederdim ki yapraklar dustukce bir yerlerde birileri oluyor. Benim agactan duserken gordugum yaprak olen biri demekti benim icin ve cok uzucuydu. Bu hain duygu bana izledigim bir filmden kalmisti ve yillardir uzulmeme sebep olmustu. Ne arabesk bir toplumuz biz yahu...

Neyse efendim lafi uzatmadan simdiki halime gelelim: Sonbahari cok seviyorum, cunku 15 senedir yasadigim yerde agaclar o kadar cok ve o kadar cesitli ki sonbaharda birakin huzunlenmeyi insanin icine apayri bir keyif dolduruyor.

Sararmalar basliyor eylul ayinda bazilarinda, sonra obur cinsler kipkirmizi oluyor ve bu kirmizilarin arasina kisin yesil kalanlari eklersek insanin bakmaya doyamadigi bir manzara ortaya cikiyor. Kilometrelerce gitsen bakmaktan usanmadigin bir muhtesem manzara.

Simdi sonbahar beni uzmuyor senlendiriyor ve dusen yapraklarin herbirinin gubre olup topragi beslemesi ve baharda agaclarin yenilenerek yaprak acacaklarini bilmek bana umut veriyor, sevgi hissettiriyor, cosuyorum ve baharda olmak istedigim gibi sonbaharda da asik olmak istiyorum. Romantik yuruyus yapmak, bir yerde oturup guzel birkac kadeh sarap icmek, muhtesem agaclarin altinda oturmak ve daha bircok seyi yapmak istiyorum.

INSALLAH...