Çarşamba, Eylül 30, 2015

O iyi insanlar o güzel atlara binip gitmesinler lütfen

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, cinler de cirit oynarmış eski hamam içinde. Deve tellal pire de berber iken büyüklerimiz bizim beşiğimizi tıngır mıngır sallarken; insanlar birbirlerine ve diğer canlılara hiç tereddüt etmeden, karşılık beklemeden, içinden geldiği gibi iyilikler edermiş, nerdeyse yemek içmek kadar doğalmış iyilik etmek. İyi insanlar o kadar çokmuş ki; olmayanlar kendilerini yalnız hissedip iyiliğin yolunu seçermiş.



Gel zaman git zaman, uzun yıllardan sonra insanlar çok büyük değişime uğrayıp artık birbirlerine yakın, ilgili ve sevgili olmamaya başlamış. Hatta bile bile zarar vermeye başlamışlar birbirlerine ve etraflarındaki her canlıya. Bencillik almış başını gitmiş. Hırslarına ve isteklerine yenilip her şeyin kendilerine ait olmasını istemişler. Bir de kibir aman allahım sanki dünyayı o kibirli insanlar yaratmış. Dostluk gitmiş her şey mal mülk, her şey para pul olmuş!  Kendilerine benzemeyenleri acımasızca ezip yok eder olmuş dünyadaki en akıllı canlı olduğunu sanan insancıklar.

Hatta birbirlerine yardım edenlere de "salak" damgasını  yapıştırır olmuşlar.

Bu arada bazı akıllı insanlar da boş durmamış ve ne oldu bu eski iyi insanlara, ne oldu onca iyiliğe, nerelere yok oldu diyerek düşünüp, "o iyi insanlar beyaz atlara binip gittiler" belki de diye üzülmüşler. Ama üzülmek çözüm getirmediğinden hemen toparlanıp  iyilerin ve iyilikleri yapanların ortak özelliklerini bulmak için epey bir insanda gözlem yapmışlar. Ortaya böyle şahane ve çok kolay uygulanabilir özellikler çıkmış.





Ekşi Sözlük yazarları "İyi insanların ortak özellikleri"

* Pencere pervazına  veya balkona kuslar icin ekmek koyarlar.
* Sokak hayvanlarını beslerler ve severler.
* Evlerinde baktıkları çiçeklerle konuşurlar.
* İnsanları ırk, renk, dil, din ve cinsiyetlerine göre ayırmazlar.
* Çevrelerindeki fakir fukarayı gözetirler.
* Para ve iktidar hırsları yoktur.
* İyi insan olmalarından mütevellit, toplum tarafından enayi, salak, kılıbık, ibne gibi yaftalamalara   maruz kalıp ses etmezler.
* Başkalarına rahatsızlık vermemek için didinirler.
* Dostların zor gününde ilk omuz olurlar.
* Bir gün toprak olacaklarını  bildikleri için ona göre yaşarlar.
* İçlerinde kibir, riya bulunmaz.
* Zenginliğin çok parada değil,  o çok parayı dağıtabilmekte olduğunu bilirler.
* Yoklukta şükrederler.
* Varlıkta dağıtırlar.
* Nefisleri köleleridir.
Masal bu  ya; o kadar çok insan okumuş ve o kadar çok iyilik yapan olmuşki, dünyada o günden bu yana "iyilik" en bulaşıcı şey olmuş. Bulaşmış, bulaşmış ve bütün dünyayı sarmış, insanoğlu o günden sonra bütün canlılarla beraber mutlu mesut yaşamış.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder